Can Yeleği Nedir | Mesica Can Yeleği ve Can Yeleği Aksesuarları

CAN YELEĞİ, STANDARTLARI VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER

Denizci ölümlerinin ölüm nedeninin %83’ünün boğulma olduğu ve boğulan bu denizcilerin %88’ini can yeleği giymemiş kişilerden oluştuğu Amerikan Sahil Güvenlik Kuvvetlerinin 2010 yılı istatistiklerinde yer almaktadır. İstatistiklerde dikkat çeken iki önemli ayrıntıdan birincisi boğulan kişilerin denizci olması, yani denizde güvenlik eğitimi almış kişiler olması. İkincisi ise boğulma olaylarının çoğunluğunun sakin iç sularda ve nehirlerde meydana gelmiş olması.

Bu istatistik gösteriyor ki; karayolunda emniyetli bir yolculuk için emniyet kemeri kullanmak ne derece önemli ise, Denizde de can yeleği kullanmak o derece önemlidir!

Can yeleği onu giyen kişinin rahatlıkla nefes alabileceği şekilde su üstünde kalmasını sağlayarak, can kurtarma araçlarına çıkmaya engel olmayacak biçimde tasarlanmış ve bileşenlerinin büyük bir kısmı yüzer maddelerden yapılmış kişisel yüzdürme ve kurtarma donanımıdır. 

Yapılarına Göre Can Yelekleri

Can yelekleri yapılarına göre;

  • Kendiliğinden yüzebilen (Köpük – Kapok),
  • Şişirilebilir,
  • Karma (Köpük ve Şişme) olmak üzere üçe,

Kullanım Alanına Göre Can Yelekleri

Kullanım alanlarına göre;

  • Açık deniz,
  • Kıyı tipi,
  • Yüzdürme yardımcıları,
  • Atılabilir tip can simitleri ve
  • Özel amaçlı can yelekleri olmak üzere beş tipe ayrılmaktadır.

Teknelerde yolcu ve personel sayısının toplamı kadar kullanım alanına uygun nitelikte ‘SOLAS’ standartlarına uygun ‘CE’ belgeli can yeleği teknenin kolay ulaşılabilir yerlerinde bulundurulmalıdır. SOLAS Standartlarına uygun can yeleklerinde olması gereken özellikler;

  • Yardımcısız bir dakika içinde giyilebilmelidir,
  • Suya düşen kişiyi baygın veya bilinç kaybı olma hali de dâhil kullanıcıyı beş saniye içerisinde yüzünü yukarı bakacak şekilde çevirmelidir. Kişinin ağzını sudan yukarıda rahat nefes alabileceği pozisyonda tutmalıdır.
  • Can yeleğine sıkıca bağlanmış bir düdük ve en az sekiz saat yanabilen 0,75 mum aydınlatma kapasiteli bir ışığının bulunması gerekir.
  • Kolayca fark edilebilen görülebilir renkte olmalıdır.
  • Can yeleği üzerine yapıştırılmış veya dikilmiş ışığı yansıtan parlak reflektif bantlar olmalıdır.
  • Kullanan kişinin en az 4,5 metreden suya atlaması sonucunda, üzerinden çıkmamalı ve yelek hasarlanmamalıdır. Ayrıca atlayan kişinin yaralanmadan suya girmesine izin vermelidir.

Can yelekleri ile ilgili SOLAS kurallarına değindik. SOLAS nedir biraz açıklayalım.

SOLAS ‘Safety Of Life At Sea’ (Denizde Can Güvenliği) cümlesindeki kelimelerin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır ve dümen işareti ile simgelenmiştir. SOLAS Denizde Can Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi, 1974 yılında kabul edilen ve denizde canlı kalabilme, can kurtarma ve emniyet ile ilgili konuları düzenleyen kuralları içeren en önemli uluslararası sözleşme durumundadır ve SOLAS 74 olarak anılmaktadır. Sözleşmenin temellerinin atılması 1912 yılında yaşana TITANIC faciasına kadar dayanır. SOLAS ilk olarak 1914 yılında kabul edilmiş ve yıllar içindeki gelişmeler eklenerek 1974 yılında zımni* halini almıştır. SOLAS 74 Sözleşesi denizcilik alanındaki gelişmelere paralel olarak her yıl bir veya iki kez güncellenebilmektedir. Sözleşmenin günümüzde yürürlükte olan güncel şekline SOLAS 74 Sözleşmesi denilmektedir. Bu sözleşmeye dünya denizcilik filosunun %99’undan fazlasını temsil eden 162 ülke taraftır.**

Denizde can güvenliği kavramı TITANIC gemi kazasının meydana gelmesi ile ortaya atılmış ve o zamandan bu yana denizcilik ve denizde can güvenliği konusunda çeşitli kural, standart ve sertifikasyonlar geliştirilmiştir.

Can yeleklerindeki halen yürürlükte bulunan standartlar 2007 yılında kabul edilmiş olan ‘EN ISO 12402 Kişisel Yüzdürme Donanımları Standartları’ dır.

2007 Yılı öncesinde can yeleklerindeki standartlar imalatta kullanılan malzemelerin özelliklerine ilişkin detaylara çok fazla yer vermemekte idi. 2007 Yılında EN ISO 12402’nin kabul edilmesi ile kişisel yüzdürme donanımları imalatında kullanılan bütün hammadde ve bileşenlerin standartları belirlenmiştir. Açıklamak gerekirse; can yeleği ve yüzdürme yardımcıları imalatında kullanılan kumaş, kolon, polietilen iç malzeme, toka ve benzeri her bir malzeme için ayrı test, muayene, dayanım gibi standartları belirlenerek bunlara sertifikasyon (lisanslama) zorunluluğu getirilmiştir. Bununla birlikte bütün kişisel yüzdürme donanımlarının CE belgeli olma zorunluluğu EN ISO 12402 ile birlikte yürürlüğe girmiştir.

Can yeleklerinin standartları karşılayacak şekilde imal edilmesi çok önemli, sonuçta direk insan hayatını kurtarmak amacıyla üretiliyor. Teknelerde olası bir tehlikede can kurtarması için bulunduruluyor. Özellikle denizde standartlara uygun olmayan bir donanımın bulundurulması veya kullanılmasının can kaybına neden olacağı unutulmamalıdır.

Can yeleklerinin performans seviyeleri ve uluslararası standartlarını inceleyelim.

Can Yeleği Standartları

275 Newton EN ISO 12402–2

275 Newton EN ISO 12402–2 Standardındaki can yelekleri; açık denizde zor şartlarda kullanım için tasarlanmıştır. 275N Can yelekleri açık denizlerde gemi yolculuğu, tekne yarışları, balıkçılık ve tek başına icra edilen bot faaliyetlerinde veya fırtınalı havalarda kullanılması uygundur. 

* ‘Zımni’ (tacit) kabul yöntemi: Bu usul sayesinde SOLAS 74 sözleşme hükümleri revize edilmesi gerektiğinde belli sayıda taraf devlet itiraz etmediği takdirde belirlenmiş bir tarihte uluslararası alanda yürürlüğe girmektedir. Kısaca zımni kabul değişikliğe itiraz edilmemesi halinde yürürlüğe girişi sağlayan bir usuldür.

** Türkiye SOLAS 74 Sözleşmesini 25 Mayıs 1980 tarihinde kabul etmiştir. 

İçerisinde hava tutma ihtimali bulunan kıyafetlerin giyilmesi durumunda veya can yeleğinin fonksiyonel (düzeltme) kapasitesinin olumsuz etkilendiği durumlarda 275 N performans seviyesindeki can yeleklerinin kullanılması önem kazanmaktadır. Açık ve kaba denizlerde yardımın çabuk gelmesinin mümkün olmadığı bölgeler için bu yelek en uygun olanıdır. Kullanıcının ağız ve burnunu su yüzeyinden yukarıda tutacak şekilde ve doğru konumda yüzdürmesini sağlamak için tasarlanmıştır. Tek eksik yönü kapok tiplerinin kaba ve hacminin fazla olması nedeniyle yer kaplamasıdır. Ancak şişme (gazlı) tiplerde bu sorun yoktur.

150 Newton EN ISO 12402–3

150 Newton EN ISO 12402–3 Standardındaki can yelekleri; genel uygulamalar veya köyü hava şartlarında giyilen kıyafetlerle birlikte kullanılabilmektedir. Giyilen kıyafette hava kalması durumunda bilinçsiz kazazedeyi sırtüstü çevirmekte zorlanabilir. Ancak performans seviyesi bakımından hayat kurtarma özelliği olan can yelekleri sınıfındadır. Kullanıcı kişiyi güvenli konuma döndürür ve konumunu idame ettirmesi için ek bir çaba gerektirmez.

100 Newton EN ISO 12402–4

100 Newton EN ISO 12402–4 Standardındaki can yelekleri; yardımın çabuk gelmesinin mümkün olduğu kıyıya yakın ve iç sularda kurtarılmayı beklemek zorunda kalabilecekler için uydundur. Açık ve kaba denizlerde kurtarma faaliyetleri için uygun değildir. Bilincini yitirmiş kazazedeleri sırt üstü çevirerek suda yüzükoyun yatmalarını engelleyebilir. Ancak 275 ve 150N’luk yelekler kadar etkili değildir. Başımızı su üzerinde tutmak için el ve ayaklarımızı hareket ettirmemiz gerekebilir.

50 Newton EN ISO 12402–5

50 Newton EN ISO 12402–5 Standardındaki yüzdürme yardımcıları; kıyı ve sahile yakın, usta yüzücülerin veya yardım ve kurtarma kaynağının yakınında bulunanların kullanımı için tasarlanmıştır. Yüzme bilmeyenlerin ve kaza riski bulunan ve buna bağlı bilinç kaybının olabileceği durumlarda kullanıma uygun değildir.

Sörf, yelken, jet ski, kano, su kayağı gibi daha çok sportif amaçlı faaliyetler için uygundur.

Can Yeleğinin Kaldırma Gücü (Newton*)

Suyun kaldırma kuvveti sayesinde cisimlerin karadaki ağırlıkları ile sudaki ağırlıkları farklıdır. Bilindiği üzere insan vücudunun büyük bir kısmı sıvıdan oluşur ve yoğunluğu suyun yoğunluğuna yakındır. Buna birde akciğerlerdeki hava eklenince insan vücudu suda yüzmeye meyilli bir yapıya sahiptir. Genel olarak insan vücudunun sudaki ağırlığı karadakinin %10’u kadardır. Yani 80 Kg olan bir insanın denizdeki ağırlığı yaklaşık olarak 8 Kg dır.

Buradan da anlaşılacağı gibi 100 N.luk bir can yeleği 10 Kg kaldırma kuvvetine sahiptir. Yani 100 N.luk bir can yeleği denizde 100 Kg lık bir insanı su yüzeyinde tutabilir.

* Newton (N) Fizikçi, Matematikçi ve Astronom Isaac Newton (1643-1727) tarafından ortaya konulan; evrendeki kütlelerin birbirine yapmış oldukları çekim kuvveti, diğer bir ifadeyle kütlenin yeryüzüne uyguladığı kuvvet olarak tanımlanabilir.

Newton (N) Kütlesi 1 kg olan bir cismin hızını, 1 saniye içerisinde 1 m/s arttırmak için o cisme uygulanması gereken kuvvete denir. 1N = 1 Kg · m/s²

Kullanıldıkları yer ve durumların çeşitliliği ile kişilerin giydikleri kıyafetlerde göz önüne alınarak can yelekleri yüksek yüzdürücülüğe sahip olarak üretilmektedir. Kullanıcıların deniz, göl, nehir gibi yerler ile üzerlerinde bulunması muhtemel kıyafetin ve kendi ağırlığı gibi etkenleri göz önüne alarak kaç Newton’luk yelek kullanacaklarını belirlemelidirler.

Can yeleğinizin istenilen zamanda ve arzu edilen performansta olması için öncelikle bedeninize uygun ölçüde, üzerinizde olması muhtemel ağırlıkta (kıyafet vb.) dâhil uygun kaldırma kuvvetinde kullanılacak ortama uygun tipte olması gerekir.

Can yeleğinizi en az yılda bir defa uygun bir ortamda (sığ bir sahil veya havuz) yüzdürücülüğünü denemelisiniz ve sağlamlığını kontrol etmelisiniz.

Can yeleğinizi teknenizin kolay ulaşılabilir, kuru, havadar ve serin bir yerinde muhafaza etmelisiniz. Temizlik amaçlı yıkarken güçlü deterjanlar kullanmadan, sadece su veya gerektiğinde yumuşak bir sabun ve bol su ile yıkanmalıdır. Islandığında veya yıkama sonrası soba, radyatör vb. ısı kaynaklarına yaklaştırmadan, direk güneş ışığına maruz bırakmadan havadar bir yerde kurutulmalıdır. Can yelekleri sırt dayama veya üzerine oturmak için minder gibi amaçlarla kullanılmamalıdır.

Şişme ve kapok tip can yeleklerinin karşılaştırılması

Denizcilik var oluşundan bu zamana kadar teknolojik gelişmelere bağlı olarak sürekli yenilik içerisindedir. Can yelekleri de teknolojik gelişmelerden nasibini almaktadır. Bütün denizciler teknelerdeki en ufak kapasiteyi bile boş bırakmak istemez ve günümüzde teknelerin neredeyse her senti metre karesi bir ekipmanla doldurulmaktadır.

Bilindiği üzere can yelekleri ilk yapıldıklarında kapok olarak adlandırılan suyu emmeyen ve yüzer bir tür elyaf malzemeden yapılmakta idi. Ancak bu malzemeden yapılan can yelekleri çok yer kaplamaktadır. Günümüzde kapok tipi can yelekleri polietilen bir malzemeden yapılmaktadır. Eskiye göre hacimleri küçülse de kapok tipi can yelekleri hala kaba yapılarını korumakta ve kalabalık teknelerde ciddi hacimler işgal etmektedir. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak zamanla şişme tip can yelekleri yaygılaşmaya ve üstün yönleri görüldükçe daha çok kullanılır olmuştur.

Şişme tip can yelekleri kapok tiplere göre yirmi beş kat daha küçük hacimlidir. Yani 150 N.luk kapok tip can yeleği yaklaşık 25dm³ lük bir hacme sahipken aynı performanstaki şişme tip can yeleği sadece 1 dm³ yer kaplamaktadır. Bu küçük hacim özellikle muhafazada büyük bir avantaj sağlamaktadır. Mürettebatı fazla yük gemileri ile özellikle yolcu gemilerinde şişme tip can yelekleri kapoklara oranla çok ciddi bir yer ve hacim avantajı sağlamaktadır. Hacim avantajına bağlı olarak hafif ve kolay taşınabilir olması da diğer bir üstünlüğüdür. Bütün bunların yanında şişme tip can yelekleri gerek hafif olması gerekse ince bir yapıya sahip olması sayesinde kullanıcısına büyük bir hareket kabiliyeti ve kolaylığı sağlamaktadır. Kullanıcı şişme tip yelekleri üzerinde neredeyse hissetmez, giydiği normal bir ceketten farksızdır ve yeleksizken yapabildiği bütün hareket aktivitesini can yeleği üzerindeyken de yapabilir. Sonuç olarak şişme tip can yelekleri kapok tiplere göre hem çok kullanışlı hem de birçok yönden daha üstündür.

Şişme tip can yelekleri ve son teknolojik gelişmeler

Şişme tip can yelekleri havanın dolduğu balon kısmı, basınçlı karbondioksit hava tüpü, hava tüpünü harekete geçiren ‘inflator (şişirici)’ denilen mekanizma kısmı ve dış kılftan oluşmaktadır.

Yaygın olarak bilinen ve kullanılan elle çalıştırılan (manuel) ve kendiliğinden çalışan (otomatik) modelleri bulunmakla birlikte son zamanlarda profesyonel alanlarda kullanımı artmaya başlayan su basıncı ile çalışan (Hidrostatik) olmak üzere üç tipi bulunmaktadır. Kaldırma kuvveti bakımından genel olarak 150 ve 275 Newton’lukları bulunmaktadır.

Elle çalıştırılan (Manuel) şişme can yelekleri

Elle çalıştırılan can yelekleri kullanılmak istenildiğinde kullanıcı tarafından basınçlı hava tüpünün bağlı bulunduğu mekanizmanın elle tetiklenmesi sonucu mekanizmadaki iğnenin tüpü mekanizmaya bağlı bulunduğu uçtan delmek suretiyle basınçlı karbondioksit gazı serbest kalır ve yeleğin balon kısmını şişirir.

Bu yeleklerin eksik yönü; Suya düşme sonucu şuurun kaybolması veya şuurun kaybedilerek suya düşülmesi durumunda kullanıcının tetikleme ipini çekememesi ve buna bağlı olarak ta can yeleğinin kurtarıcılık görevini yerine getirememesi ile karşılaşılma olasılığıdır.

Kendiliğinden çalışan (Otomatik) şişme can yelekleri

Otomatik can yeleklerinde de tıpkı elle çalıştırılan can yeleklerinde olduğu gibi basınçlı hava tüpündeki karbondioksit gazını serbest bırakan bir mekanizma bulunmaktadır. Bu mekanizmada su ile temas ettiğinde eriyen bir madde bulunmaktadır. Bu maddenin su ile temas etmesi ile erimesi ve doldurduğu haznenin boşalması ile tetik tertibatının serbest kalması sonucu basınçlı hava tüpündeki karbondioksit gazı serbest kalarak can yeleğinin balon kısmını şişirir. Otomatik can yeleklerinin su teması sonucu çalışmaması ihtimaline karşı ki bu ihtimal çok düşüktür, manuel can yeleklerinde olduğu gibi mekanizmayı elle harekete geçirmek için iple çekilerek çalışan bir tertibat bulunmaktadır.

Otomatik şişme can yelekleri manuel tiplerle kıyaslandığında; suya düşmeden, suya düşme anı veya sırasında kullanıcının şuurunun kapalı olması durumunda yeleğin su ile temas etmesinden itibaren beş saniye içerisinde kendiliğinden harekete geçerek şişmesi büyük bir üstünlüktür. Eksik yönü ise özellikle iskele ve su kenarındaki platformlarda çalışanların dalga, çalkantı, yağmur gibi serpintili suların can yeleğine temas etmesi ile istem dışı olarak çalışmasıdır. Bir başka eksik taraf ta manuel tiplerde olduğu gibi mekanizma tetik ipinin bir yerlere takılarak yine can yeleğinin istem dışı şişmesidir.

Sıvı basıncı ile çalışan (Hidrostatik) şişme can yelekleri

Şişme can yeleklerinde ulaşılan son teknolojik nokta Hidrostatik şişirme mekanizmalarıdır. Bu mekanizmalarda otomatiktir ve istendiğinde manuel olarak da çalıştırılabilmektedir. Hidrostatik şişme can yeleklerinde diğerlerinden farklı olarak; şişirme tüpü balon kısmının dışında değil iç kısmına monte edilmektedir. Mekanizma beş yıl boyunca herhangi bir bakım gerektirmemektedir. Kullanıldığında veya Beş yıllık kullanım süresinin dolması sonrasında mekanizma ve tüpün değiştirilmesi ile can yeleği bir beş yıl daha kullanılabilmektedir.

Mekanizmanın en önemli özelliği dalga, çalkantı, yağmur gibi serpintili sulara maruz kaldığında çalışmamasıdır. Yani siz isterseniz bu can yeleği ile duşa girin veya biri size hortumla su fışkırtsın mekanizma devreye girmemektedir. Hidrostatik şişme can yeleği kullanıcı ancak tamamen suya girdiğinde çalışmaktadır. Bu can yeleklerinde bulunan mekanizmadaki özel bölümün sıvı ile tamamen dolması ve atmosfer basıncının yerini sıvının basıncına bırakması ile ortaya çıkan basınç farkının oluşması ile tetikleyici çalışmaktadır. Mekanizmanın tetikleyicisinin çalışması için tamamen su dolması ve belli bir seviyeye kadar suyun içine batması gerekmektedir. Yani yelek ile birlikte kullanıcının takriben omuz hizasına kadar suyun içine girdikten sonra şişirme mekanizması devreye girmektedir. Bu özellik sayesinde hidrostatik şişme can yelekleri ile istem dışı ve kullanıcı hatalarına bağlı çalışma riski tamamen ortadan kalkmıştır.

Hidrostatik şişme can yeleği teknolojisi son beş altı yıldır kullanılmaktadır ve her geçen gün sağladığı avantajlar nedeniyle kullanımı artmaktadır. Deniz ticareti ile iştigal eden profesyonel ve kurumsallaşmış büyük firmalar ile dünya modern ordularının deniz kuvvetleri hidrostatik şişme can yeleklerini kullanmaktadır.

Sonuç

Bulunduğumuz yer (deniz, göl, akarsu), araç (tekne, gemi, sal, vb.) durum veya amaç (sportif, gezi, iş) gibi etkenler göz önüne alınarak eğer su üzerine çıkmış isek ya da su kenarında faaliyet gösteriyor isek; üzerimizde veya kolay ulaşılabilir bir yerden alarak kuşanabileceğimiz uygun nitelik, standart ve sayıda can yeleği bulundurmak hayati önem taşımaktadır.

Olası bir kazada veya herhangi bir nedenle ihtiyaç duyulduğunda kişisel yüzdürme donanımlarının hayat kurtarabilmesi için uluslararası standartlarda yüksek kalitede olması bir zorunluluktur. Maalesef ‘var mı var’ mantığı ile hareket edilerek ve maliyetten kaçınılarak edinilen ekipmanların kullanımı genellikle hüsranla ve üzücü olaylarla karşılaşılmasına neden olmuştur.

Hayatın her alanında olduğu gibi can yeleği ve diğer kişisel yüzdürme donanımlarının kullanımında yeni, teknolojik üstünlüğü bulunan, kullanımı kolay, yüksek kalite ve standartta ürünlerin olması gerektiği yerlerde bulunması medeni toplum olmanın bir gereğidir.